Yaşam
Kargaların Ömrüyle İlgili Şaşırtıcı Gerçekler
Tarihinde
2 yıl önce
Kargaların Ömrüyle İlgili Şaşırtıcı Gerçekler
Kargalar, dünyanın çeşitli bölgelerinde yaşayan farklı türlerden oluşur. Her bir türün ömrü, yaşam ortamına ve genetik faktörlere bağlı olarak değişiklik gösterir.
Bazı karga türleri diğerlerine göre daha uzun bir yaşam süresine sahiptir. Bu türler genellikle doğal yaşam ortamında ve sağlıklı beslenme alışkanlıklarıyla birlikte daha uzun yaşarlar. Bununla birlikte, yaşam ortamının ve beslenme alışkanlıklarının karga ömrü üzerinde önemli bir etkisi vardır.
Diğer yandan, bazı karga türleri daha kısa bir yaşam süresine sahiptir. Bu türler genellikle daha zorlu yaşam koşullarında ve sınırlı beslenme kaynaklarına sahip habitatlarda yaşarlar. Bu faktörler karga ömrünü kısaltmada etkili olabilir.
Kargaların yaşam süresini etkileyen diğer faktörler arasında iklim koşulları da yer alır. Soğuk iklimlerde yaşayan kargaların yaşam süresi, sıcak iklimlerde yaşayanlara göre daha kısa olabilir.
Karga Türleri
Karga türleri, dünyada birçok farklı yaşam ortamında bulunurlar ve çeşitli ömür aralıklarına sahiptirler. Bazı karga türleri, diğerlerine göre daha uzun yaşarken, bazıları ise daha kısa bir ömre sahiptir.
Örneğin, Amerikan kargalarının ortalama yaşam süresi 7-8 yıl arasında değişmektedir. Bu karga türü, Kuzey Amerika ve Kanada’da geniş bir coğrafi alanda bulunur. Ayrıca, Amerikan kargaları genellikle ağaçlarda, ormanlık alanlarda ve parklarda yaşarlar.
Avrupa kargaları ise daha uzun bir ömre sahiptir. Ortalama olarak, Avrupa kargalarının yaşam süresi 12-15 yıl arasında değişmektedir. Bu tür, Avrupa’da yaygın olarak bulunur ve ormanlık alanlar, çiftlikler ve kırsal bölgelerde yaşarlar.
Buna karşılık, çöpçü kargaları daha kısa bir yaşam süresine sahiptir. Genellikle 4-6 yıl yaşayan çöpçü kargaları, şehirlerde ve yerleşim alanlarında yaşarlar. Bu tür, insan faaliyetlerinden etkilenerek çöp alanlarında ve sokaklarda beslenirler.
Karga türleri arasında diğer ömür aralıklarına sahip olan türler de vardır. Örneğin, çayır kargaları 6-7 yıl, leş kargaları 10-15 yıl ve deniz kargaları 20-25 yıl arasında yaşarlar. Bu farklılıklar, türün yaşam ortamı, beslenme alışkanlıkları ve diğer faktörler tarafından etkilenebilir.
Karga Yaşam Süresi
Kargaların yaşam süresi, birçok faktöre bağlı olarak değişiklik gösterebilir. Genellikle karga türleri arasında farklılıklar vardır ve bazı kargalar daha uzun yaşarken bazıları daha kısa bir yaşam süresine sahip olabilir. Bununla birlikte, kargaların ortalama yaşam süresi yaklaşık olarak 15 yıl olarak bilinmektedir.
Karga yaşam süresinde etkili olan faktörler arasında beslenme, yaşam ortamı ve genetik faktörler bulunmaktadır. Kargaların sağlıklı bir yaşam sürdürebilmesi için dengeli bir beslenme programına sahip olmaları önemlidir. Ayrıca doğal yaşam ortamının korunması ve insan etkisiyle karşılaşmamaları da yaşam süresini olumlu yönde etkileyebilir.
Genetik faktörler de karga yaşam süresini etkileyen önemli bir faktördür. Bazı karga türleri doğal olarak daha uzun yaşarken bazıları daha kısa bir yaşam süresine sahip olabilmektedir. Genetik faktörlerin yanı sıra, stres, hastalık ve diğer çevresel faktörler de karga yaşam süresini olumsuz etkileyebilir.
Yetişme Ortamının Etkisi
Yetişme ortamı, kargaların yaşam süresi üzerinde oldukça etkilidir.
Doğal yaşam ortamı, kargaların sağlıklı bir şekilde yetişmesi için gereklidir. Kargalar, genellikle ormanlık alanlarda, parklarda ve çiftliklerde yaşarlar. Bu tür doğal yaşam alanları, kargalara yeterli yiyecek kaynakları sağlar ve onların avlanma yeteneklerini geliştirmelerine yardımcı olur. Aynı zamanda, doğal yaşam ortamı kargaların doğal davranışlarını sergileyebilecekleri ve sosyal bağlar kurabilecekleri bir alan sağlar. Bu da kargaların ruhsal ve fiziksel sağlığını olumlu yönde etkiler.
Beslenme alışkanlıkları da kargaların yaşam süresini etkileyen önemli bir faktördür. Kargalar, genellikle etobur bir beslenme alışkanlığına sahiptir. Kemirgenler, böcekler, meyveler ve tohumlar gibi çeşitli besinlerle beslenirler. Bu besinler, kargaların vücutlarının ihtiyaç duyduğu protein, vitamin ve mineral sağlar. Beslenme alışkanlıklarının yanı sıra, besin kaynaklarının bulunabilirliği de kargaların yaşam süresini etkiler. Besin kaynaklarının azalması veya yok olması durumunda, kargaların yaşam süresi kısalabilir.
Genetik Faktörler
Kargaların ömrünü etkileyen genetik faktörler çeşitli olabilir. Araştırmalar, genetik yatkınlığın kargaların yaşam süresi üzerinde önemli bir etkiye sahip olduğunu göstermektedir. Bazı karga türleri genetik olarak daha uzun ömürlü olabilirken, diğerleri daha kısa bir yaşam süresine sahip olabilir.
Örneğin, bazı genetik faktörler kargaların bağışıklık sistemini etkileyebilir ve bu da onların hastalıklara karşı dirençlerini etkileyebilir. Sağlıklı bir bağışıklık sistemi, kargaların daha uzun bir yaşam süresi yaşamasına yardımcı olabilir.
Ayrıca, genetik faktörler kargaların organik fonksiyonlarını da etkileyebilir. Organik işlevlerin düzgün çalışması, kargaların sağlıklı bir şekilde yaşamasını sağlar. Bu nedenle, genetik faktörlerin kargo yaşam süresi üzerindeki etkisi oldukça önemlidir.
| Genetik Faktörler | Etkisi |
| Bağışıklık sistemi | Hastalıklara karşı direnç sağlar |
| Organik işlevler | Sağlıklı bir yaşamı destekler |
Genetik faktörlerin yanı sıra, çevresel faktörlerin de kargaların yaşam süresi üzerinde etkisi vardır. Beslenme, yaşam ortamı ve iklim koşulları gibi faktörler, genetik faktörlerle etkileşime girerek kargaların ömrünü belirler. Bu nedenle, genetik faktörlerin yanı sıra çevresel faktörlerin de göz önünde bulundurulması önemlidir.
Kısa Ömürlü Karga Türleri
Kısa ömürlü karga türleri, diğer karga türlerine göre daha kısa bir yaşam süresine sahiptir. Bu türler üzerinde yapılan araştırmalar, çeşitli faktörlerin bu durumu etkileyebileceğini göstermektedir. Örneğin, doğal yaşam ortamlarının yok olması veya değişiklik göstermesi, kargaların yaşam süresine olumsuz etki edebilir. Ayrıca, beslenme alışkanlıkları ve avlanma teknikleri de yaşam süresini etkileyen önemli faktörlerdir.
Karga Yaşam Süresini Etkileyen Faktörler
Beslenme, karga yaşam süresini önemli ölçüde etkileyen bir faktördür. Kargalar, genellikle etobur hayvanlardır ve besin ihtiyaçlarını karşılamak için çeşitli kaynaklardan beslenirler. Özellikle leşleri tercih eden kargalar, bunun yanı sıra böcekler, solucanlar, meyveler ve çeşitli bitki tohumlarıyla da beslenirler. Beslenme alışkanlıkları, kargaların sağlık durumu ve yaşam süresi üzerinde önemli bir etkiye sahiptir.
Yaşam ortamı da kargaların yaşam süresini belirleyen önemli bir faktördür. Kargalar, çeşitli doğal yaşam alanlarında bulunabilirler. Ormanlık bölgelerde, parklarda, tarım alanlarında ve kentsel bölgelerde rahatlıkla gözlemleyebiliriz. Ancak, karga yaşam alanlarındaki değişiklikler, özellikle kirlilik, habitat kaybı ve insan etkisi gibi faktörler, kargaların yaşam süresini olumsuz etkileyebilir. Bu nedenle, kargaların doğal yaşam ortamlarının korunması ve yaşam şartlarının iyileştirilmesi önemlidir.
İklim koşulları da kargaların yaşam süresini etkileyen bir diğer faktördür. Kargalar, genellikle soğuk ve ılıman bölgelerde bulunan kuş türleridir. Soğuk iklimlerde yaşayan kargalar, düşük sıcaklıklara dayanıklıdır ve soğuk hava koşullarına uyum sağlamışlardır. Ancak, iklim değişiklikleri, özellikle aşırı sıcaklıklar, kuraklık veya şiddetli hava olayları gibi faktörler, kargaların yaşam süresini olumsuz etkileyebilir.
Sağlıklı Bir Karga Yaşamı
Kargaların uzun ve sağlıklı bir yaşam sürmesi için birkaç önemli faktöre dikkat etmek gerekmektedir. İlk olarak, beslenme alışkanlıkları kargaların sağlığı üzerinde büyük bir etkiye sahiptir. Kargaların dengeli ve besleyici bir diyetle beslenmesi önemlidir. Doğal besinlerden zengin bir diyet, kargaların vücut sistemlerinin düzgün çalışmasını sağlar ve sağlıklarını korur. Ayrıca, doğal yaşam ortamındaki yiyecek kaynaklarına erişimleri de önemlidir.
Kargaların yeni nesil yetişme ortamlarına adapte olmaları zor olabilir ve bu da sağlık sorunlarına yol açabilir. Kargaların doğal yaşam ortamlarını korumak ve onlara yeterli alan sağlamak önemlidir. Ayrıca, kargaların çevrelerindeki insan etkisiyle de başa çıkabilmek için strese dayanıklı olmaları gerekmektedir.
Bir diğer önemli faktör ise iklim koşullarıdır. Kargalar, soğuk hava koşullarında bile hayatta kalabilmek için uygun tüy yapısına ve vücut ısısını düzenleme yeteneğine sahip olmalıdır. İklim değişiklikleri, kargaların yaşam sürelerini etkileyebilir, bu nedenle hava koşullarına uyum sağlama yetenekleri önemlidir.
İnsan Etkisi
İnsan etkisi, kargaların yaşam süresi üzerinde önemli bir faktördür. İnsan faaliyetlerinin kargaların yaşam alanlarına olan etkileri, doğrudan karga nüfusunu ve yaşam sürelerini etkileyebilir. İnsanların doğal yaşam alanlarına müdahalesi, kargaların üreme ve beslenme davranışlarını değiştirebilir. Örneğin, kargaların yaşadığı ağaçların kesilmesi veya inşaat faaliyetleri, kargaların yaşam ortamlarını daraltabilir veya yok edebilir.
Ayrıca, insanlar tarafından sağlanan yiyeceklerin kargalar üzerindeki etkisi de incelenmelidir. Bazı insanlar, kargaları beslemek için günlük olarak yiyecek bırakabilir. Bu durumda, kargaların yiyecek arama çabaları azalabilir ve böylece daha uzun bir yaşam süresine sahip olabilirler. Ancak, sürekli olarak insanlarla beslenen kargalar, doğal beslenme alışkanlıklarını kaybedebilir ve bağımlı hale gelebilirler.
Kargaların insanlarla olan etkileşimleri de yaşam sürelerini etkileyebilir. Örneğin, bazı insanlar kargaları korkutmak veya başka bir sebeple karga popülasyonunu azaltmak amacıyla avlayabilirler. Bu durumda, kargaların doğal düşmanları veya tehditlerinden korunma şansları azalır ve yaşam süreleri kısalabilir. Aynı şekilde, insanların kargaları koruma ve besleme çabaları, karga popülasyonunu artırabilir ve dolayısıyla yaşam sürelerini uzatabilir.

Yeni Yıl Kutlamasında Takı ile Fark Yaratın
Yılbaşı kutlamaları, herkesin bir araya geldiği, neşenin ve sevginin paylaşıldığı özel anlar. Bu özel günlerde, doğru takılar seçmek, kutlamanın ruhunu daha da canlandırabilir. Yılbaşı temalı takılar, bu atmosferi yaratmanın harika bir yoludur. Düşünün ki, bir akşam yemeğinde yılbaşı ağacı şeklinde bir kolye takıyorsunuz. Gözler üzerinizde! Bu tür detaylar, kutlamanın havasını anında değiştirir.
Yılbaşı temalı takılar arasında birçok farklı seçenek bulunuyor. Bunlar arasında kar tanesi desenli küpeler, noel ağacı figürlü broşlar ve yıldız motifli bilezikler sayılabilir. Bu takılar, hem şıklığı hem de yılbaşı ruhunu yansıtmak için idealdir. Ayrıca, bu takıları farklı kıyafetlerle kombinlemek de oldukça eğlenceli. Örneğin:
- Şık bir elbise ile kar tanesi küpeleri mükemmel bir uyum sağlar.
- Günlük bir kombin için noel ağacı broşu harika bir dokunuş olabilir.
- Rahat bir kıyafet ile yıldız motifli bilezikler, görünümünüzü tamamlar.
Bu takılar, sadece görünümünüzü değil, aynı zamanda ruh halinizi de etkiler. Kendinizi özel hissetmek, kutlamaların en önemli parçalarından biri. Yılbaşı temalı takılarla, hem tarzınızı yansıtabilir hem de sevdiklerinizle geçirdiğiniz anları daha da anlamlı kılabilirsiniz. Unutmayın, takılar sadece birer aksesuar değil; onlar, anılarınızı süsleyen küçük detaylardır.
Takı ile Kendi Tarzınızı Yansıtın
Takılar, yalnızca birer aksesuar değil, aynı zamanda kişiliğimizi ve tarzımızı yansıtan önemli unsurlardır. Her bir parça, kim olduğumuzu anlatan bir hikaye taşır. Düşünsenize, bir kolye takarken kendinizi nasıl hissettiğinizi. O an, sadece bir parça değil, aynı zamanda bir ifade biçimi. Peki, takılarınızı nasıl seçmelisiniz?
Öncelikle, takı seçerken tarzınıza uygun olanı bulmak çok önemlidir. Herkesin tarzı farklıdır. Kimisi sade ve zarif parçaları tercih ederken, kimisi gösterişli ve dikkat çekici olanları sever. Bu noktada, takılarınızı seçerken aşağıdaki kriterleri göz önünde bulundurabilirsiniz:
- Renk Uyumu: Takılarınızın kıyafetlerinizle uyumlu olması, genel görünümünüzü tamamlar.
- Malzeme: Altın, gümüş, inci gibi malzemeler farklı stiller yaratır. Hangi malzeme sizi yansıtıyor?
- Stil: Klasik, modern, bohem ya da vintage. Hangi stil sizin için en uygun?
Bir diğer önemli nokta ise, takılarınızı katmanlayarak kullanmaktır. Örneğin, birkaç ince bilezik ya da farklı uzunluklardaki kolyeleri bir arada kullanmak, şık bir görünüm elde etmenizi sağlar. Unutmayın, takı kombinleri de birer sanat eseridir. Kendi tarzınızı yaratırken, cesur ve özgün olmaktan çekinmeyin!
Son olarak, takılarınızı seçerken duygusal bağlarınızı da göz önünde bulundurun. Belki bir aile yadigarı, belki de özel bir günde hediye edilen bir parça. Bu tür takılar, sadece birer aksesuar değil, aynı zamanda anılarınızı da taşır. Her bir parça, sizi siz yapan bir hikaye anlatır.

Eleştiri, insanlar arasındaki iletişimin temel taşlarından biridir ve ilişkilerin gelişiminde önemli bir rol oynamaktadır. Eleştirinin doğru ve yapıcı bir şekilde kullanılması, insanlar arasındaki bağları güçlendirebilir ve iletişimi derinleştirebilir. Ancak, eleştiri yanlış anlaşıldığında veya kötü niyetle kullanıldığında ilişkileri zedeleyebilir ve güveni sarsabilir.
Eleştiri: Kırıcı mı, Yararlı mı?
Eleştiri; bazen bir patlama gibi gelir, sizi şaşırtır ve etkiler. Bir bakarsınız, dengenizi sarsar, ama sonrasında sizi daha güçlü yapar. Eleştiri, adeta bir savaş alanında patlayan bir bomba gibidir. Kimi zaman yaralar, kırar, ama doğru bir şekilde kullanıldığında, aslında size fayda sağlar, sizi geliştirir.
Olumlu Eleştirinin Gücü
Olumlu eleştirinin gücü insan ilişkilerindeki önemli bir faktördür. İnsanlar genellikle eleştirilmekten kaçınırken, olumlu eleştiri yapmak karşılıklı ilişkileri güçlendirebilir. Pozitif geri bildirimler, insanların motivasyonunu artırabilir ve özgüvenlerini yükseltebilir. Bir insanın yaptığı işi takdir etmek, onun kendini değerli hissetmesini sağlayabilir ve ilişkileri olumlu bir yönde etkileyebilir.
Olumlu eleştiri yapmak, karşınızdaki kişinin potansiyelini görmesine ve gelişmesine yardımcı olabilir. Eleştiriyi yaparken nazik ve yapıcı olmak, kişinin duygularını incitmeden geribildirimde bulunmak önemlidir. Olumlu eleştirinin gücü, insanların birbirlerini destekleyerek daha sağlam ilişkiler kurmalarına olanak tanır.
Eleştiri etkileri, hem bireyler hem de toplum üzerinde derin izler bırakabilir. Yapıcı eleştiri, kişiler arasında olumlu etkileşimleri teşvik edebilirken, yıkıcı eleştiri ise ilişkileri zedeleyebilir ve toplumsal huzuru bozabilir. Bu nedenle eleştirinin nasıl yapıldığı ve hangi amaçla kullanıldığı büyük önem taşımaktadır.

Oryantasyon, yeni çalışanların iş hayatına hızlı ve etkili bir şekilde adapte olmalarını sağlamak için kritik bir süreçtir. Bu süreç, sadece bir eğitim programı değil, aynı zamanda bir deneyimdir. İşe yeni başlayan biri için, yeni bir ortamda kendini bulmak zorlayıcı olabilir. Peki, bu süreç neden bu kadar önemli? Çünkü oryantasyon, çalışanların motivasyonunu artırmakla kalmaz, aynı zamanda iş verimliliğini de yükseltir. Bir iş yerinde, yeni bir çalışan kendini nasıl hissederse, o kadar başarılı olur. Bu nedenle, oryantasyonun etkileri, yalnızca kısa vadede değil, uzun vadede de iş gücü bağlılığını artırır.
Yeni bir işe başlarken, bir çok soru akla gelir: Burada beni kim karşılayacak? İşe nasıl başlayacağım? Arkadaş edinmek zor olacak mı? Oryantasyon, bu sorulara yanıt bulmak için bir fırsattır. Çalışanlar, kendilerini güvende hissetmeli ve iş yerinde kendilerine bir yer bulmalıdır. Bu süreç, yeni çalışanların kuruma entegrasyonunu sağlamada büyük bir rol oynar. Bir çalışanın iş yerindeki ilk günleri, onların gelecekteki performanslarını belirleyebilir.
Başarılı bir oryantasyon süreci için bazı yöntemler vardır. Bu yöntemler, çalışanların kuruma hızlı bir şekilde adapte olmalarına yardımcı olur. Aşağıdaki yöntemler, etkili bir oryantasyon süreci için önerilen stratejilerdir:
- Eğitim Programları: Yeni çalışanlar için kapsamlı eğitimler sunmak.
- Mentorluk: Deneyimli çalışanların yeni başlayanlara rehberlik etmesi.
- Sosyal Entegrasyon: Takım aktiviteleri ve sosyal etkinliklerle yeni çalışanların kaynaşmasını sağlamak.
İyi bir oryantasyon süreci, çalışan memnuniyetini artırır. Bu da iş yerinde düşük turnover oranları ve yüksek verimlilik sağlar. Çalışanlar kendilerini değerli hissettiklerinde, işlerine daha bağlı olurlar. Unutmayın, bir çalışan mutlu olduğunda, iş yerinde pozitif bir atmosfer yaratır. Bu da tüm ekibin başarısını etkiler.
Oryantasyonun Önemi
Oryantasyon süreci, sadece bir başlangıç değil, aynı zamanda uzun vadeli başarıların temel taşlarını oluşturur. İş yerinde sağlanan bu destek, çalışanların hem bireysel hem de kurumsal hedeflere ulaşmalarında büyük bir rol oynar. Unutmayalım ki, iyi bir oryantasyon, başarılı bir iş hayatının kapılarını aralar. İşte bu faydaların bazıları:
- Motivasyon Artışı: Yeni çalışanlar, kendilerini değerli hissettiklerinde daha motive olurlar.
- Verimlilik: Oryantasyon, çalışanların iş süreçlerini daha hızlı öğrenmelerine yardımcı olur.
- Bağlılık: İyi bir oryantasyon süreci, çalışanların kuruma olan bağlılıklarını artırır.
Etkin Oryantasyon Yöntemleri
Başarılı bir oryantasyon süreci, yeni çalışanların iş ortamına hızlı ve etkili bir şekilde adapte olmasını sağlar. Bu süreç, sadece bir eğitim programından ibaret değildir. Aslında, oryantasyon, bir dizi stratejinin bir araya gelmesiyle oluşur. İşte bu stratejilerden bazıları:
- Eğitim Programları: Yeni çalışanlar için düzenlenen eğitimler, iş süreçlerini ve şirket kültürünü anlamalarına yardımcı olur. Bu eğitimler, hem teorik bilgiler hem de pratik uygulamalar içermelidir.
- Mentorluk: Tecrübeli çalışanlar, yeni gelenlere rehberlik edebilir. Bu, yeni çalışanların sorularını sormalarına ve deneyimlerinden faydalanmalarına olanak tanır.
- Sosyal Entegrasyon: Çalışanların sosyal ortamlarda bir araya gelmesi teşvik edilmelidir. Takım aktiviteleri ve sosyal etkinlikler, yeni çalışanların ekip arkadaşlarıyla bağ kurmasını sağlar.
Bu yöntemlerin her biri, çalışanların motivasyonunu artırmak ve iş yerinde kendilerini daha güvende hissetmelerini sağlamak için kritik öneme sahiptir.
Oryantasyonun Başarıya Katkıları
Oryantasyon, yeni çalışanların iş yerindeki performansını doğrudan etkileyen önemli bir süreçtir. Düşünün ki, bir gemi yeni bir limana yanaşıyor. Eğer kaptan doğru yönlendirme almazsa, o gemi karaya oturabilir. İşte oryantasyon da tam olarak bu yönlendirmeyi sağlar. İyi bir oryantasyon süreci, çalışanların motivasyonunu artırır ve iş yerinde daha üretken olmalarına yardımcı olur.
Çalışan memnuniyeti, iş yerindeki atmosferi belirleyen en önemli faktörlerden biridir. Oryantasyon süreci, çalışanların kendilerini değerli hissetmelerini sağlar. Bu da, iş gücü bağlılığını artırır. Çalışanlar, kendilerini kuruma ait hissettiklerinde, işlerine daha fazla bağlılık gösterirler. Sonuç olarak, bu bağlılık, iş yerindeki düşük turnover oranları ve yüksek verimlilik ile sonuçlanır.
Bir araştırmaya göre, iyi bir oryantasyon programına katılan çalışanların %70’i, iş yerinde daha uzun süre kalmayı tercih ediyor. Bu, iş gücünün sürekliliği açısından oldukça önemli. Ayrıca, oryantasyon süreci, çalışanların sosyal entegrasyonunu da destekler. Yeni çalışanlar, ekip arkadaşlarıyla daha hızlı bir şekilde kaynaşır ve bu da takım ruhunu güçlendirir.
Trending
Yaşam2 yıl önceÇörek Otu Nasıl Yakılır ve Ne İşe Yarar?
Yaşam2 yıl önceKılıbık Erkeklerin Özellikleri ve İlişki Uyumları
Yaşam4 yıl önceGastronomi Turizmi – Mardin Yöresinden Harire Tatlısı
Yaşam4 yıl önceBrusella Nedir, Belirtileri Nelerdir?
Yaşam3 yıl önceMenfaati Biten İnsanın; Muhabbeti Biter, Nankörlüğü Başlar
Ekonomi4 yıl önceÇeyrek Altın Kaç Gram?
Teknoloji4 yıl önceYerli Arama Motoru COM.com.tr
Teknoloji4 yıl önceGoogle’dan Konuşma Engelliler İçin Yeni Bir Uygulama









